
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenledikleri “F Oturumu”nun 582’ncisini dernek binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da katıldı. Bu hafta Gebze Kadın Kapalı Hapishanesi’nde tutulan kanser hastası Havva Ak’ın durumuna dikkat çekildi.
Komisyon üyesi Mukaddes Şamiloğlu, Hapishanelerden ölüm ve hak ihlalleri haberleri almaya devam ediyoruz. Dört gün önce Bitlis Ahlat T Tipi Hapishanesi’nde yaşamını yitiren 31 yaşındaki ağır hasta tutsak Behçet Kaplan’ı hatırlattı. Devletin ulusal ve uluslararası yasalara göre tutukluların yaşam hakkını korumakla yükümlü olduğunu ancak buna karşı duyarsız kalıp sorumluluğunu yerine getirmediğini belirten Şamiloğlu, bu nedenle tutukluların yaşamını yitirdiğini dile getirdi.
Şamiloğlu, “31 yaşındaki Behçet Kaplan örneğinde olduğu gibi önlenebilir nedenlerle mahpuslar yaşamlarını kaybetmektedirler. Yaşanan bu mahpus cinayetlerine karşı yargı da işlevini yerine getirmemekte, sorumlular cezalandırılmamaktadır. Bu nedenle, mahpusların sağlık ve yaşam haklarına yönelik bu ihlallerin durdurulması, bugün toplumsal bir duyarlılıkla yürütülecek etkin bir mücadeleyi zorunlu kılmaktadır” dedi.
Kanser hastası Ak’ın hapishane koşullarına bağlı olarak çeşitli sağlık sorunları yaşadığını ve son olarak kanser hastalığına yakalandığını anımsatan Şamiloğlu, Ak’ın meme kanseri ve rahminde bulunan kötü huylu kitleler nedeniyle 3 kez ameliyat olduğunu, uygulanan kemoterapi ve radyoterapiye rağmen hastalığının 2016 yılının başlarında metastaz yaptığını ve kanserin tüm vücuda yayıldığını söyledi. Şamiloğlu, “Tedavi süreçlerinde bağışıklık sistemi daha da zayıflamış ancak hapishane koşullarında yeterli tedavi ve bakım sağlanamadığından hastalık kötü seyretmiş, nihayetinde Havva Ak’ın yaşamını tehdit eder noktaya varmıştır” uyarısında bulundu.
Normal şartlarda dahi ağır ve yıpratıcı olan tedavinin hapishane koşullarında daha ağırlaştığını dile getiren Şamiloğlu, “Tedavi sürecinde saçları dökülmüş, kilo kaybetmiş ve bağışıklık sistemi zayıflamıştır. Hastaneye götürülmesinin aksatılması yanında, hastaneye sevk ve hastane koşulları nedeniyle tedavi süreci işkenceye dönüşmüştür. Tedavi nedeniyle uyması gereken diyet listesindeki yiyeceklerin hapishane kantininde bulunmaması ayrıca bir sorun oluşturmuş, bu zorunlu ihtiyacın karşılanmasında çıkarılan zorluklar aşılamadığı için tedavi süreci olumsuz etkilenmiştir. Bu süreçte, doktorunun reçete ettiği kanser ilaçları hapishane idaresince temin edilmemiş, ailesinin imkanlarıyla temin edilen ilaçlar ise kendisine verilmemiştir” dedi.
Ak’ın tedavisinin yeterli düzeyde karşılanmadığını vurgulayan Şamiloğlu, tedavinin dışarıda sürdürülmesine dair yapılan başvuruların da sonuçsuz bırakıldığını belirtti. Şamiloğlu, ayrıca Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) düzenlediği olumsuz raporlarla infaz ertelemesinin de engellendiğine işaret ederek, “Hapishane koşullarında yeterli tedavi ve bakım sağlanamayacağı için gecikmeksizin Havva Ak’ın infazının tedavisi tamamlanana kadar ertelenmesi gerekmektedir” diye kaydetti.
