
Geçtiğimiz yıl yeniden yayım hayatına başlayan Sınıf Teorisi dergisinin 3. sayısı çıktı.
Sınıf Teorisi yeni sayısında, 50. ölümsüzlük yılında Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın ideolojik, teorik ve siyasal hattını güncelle bağlamı içerisinde merkeze aldı.
Sınıf Teorisi’nin yeni sayısının sunu bölümünde şunlara yer verildi;
Elli yıl öncenin bu zaman diliminde bu coğrafyanın en parlak ışıklarından biri söndürüldü: İbrahim Kaypakkaya bu devletin işkence hanelerinde katledildi.
Çok genç yaşta, yaşamın yasalarının bilincini edinmiş olarak dünyanın hareketini gün gün izleyen, buğday başakları gibi dalga alan, işçi sınıfı ve yoksul köylülüğün sınıf olarak gösterdiği her direnişine katılarak olup biteni gözlemleyen, öğrenci gençliğin anti faşist, anti emperyalist uyanışına, çıktığı her kürsüde bilinç olup yol gösterdi Kaypakkaya. Bu yoğun pratiklerle iç içe yaptığı kapsamlı araştırmalarla yaşadığı bilinç sıçraması üzerinde devrimin olanakları için yol yöntem tanımı yapan bu enerji kaynağı işçi sınıfı ve ezilenlerin hayat evinde bir projektör olarak şavkıdığında ise, devlet tarafından 18 Mayıs 1973 tarihinde söndürüldü.
Çünkü onun ürettiği ışık, kuruluşundan beri işçi ve emekçi halk kitlerinden sisteme ilişkin gerçekleri saklayan karanlık örtüyü yırtarak yayılıyor, “TC”nin kuruluşu, sosyal dokusu ve bulunduğu tarihsel aşamanın gerçekliklerine ilişkin söylediği her söz ve ulaştığı her sonuç, devletin doğru dediğini yanlışlıyor, yanlış dediğini doğuluyordu. O’nun söylediklerinde iyi ve kötü, doğru ve yanlış, var ile yok, olanaksız ile olanaklı kendi hakkındaki gerekçelerle birlikte yer değiştiriyordu. Devlet, yaydığı bilinçle kendi varlığını tehlikeye sokmuş olan bu büyük ışık ve aydınlık kaynağına ulaştığında da hiç tereddüt etmeden onu üretmekten sonsuza dek alıkoydu ama ışık ve aydınlık ezilenlerin bilincine saçılmıştı; tarih, devlet ve sisteme ilişkin bilinç yanılsamaları yaratan her şey, tüm gerçekliğiyle tanımlanmıştı. Şimdi Kaypakkaya ölümsüz, katiller “isimsiz”, sistem ise onun tarif ettiği berraklıkta soyguncu, zalim ve hırsızlığıyla artık örtüsüzdür!
Bu sayımızda, Kaypakkaya’nın Beş Temel Belge ile bıraktığı siyasal-ideolojik ve örgütsel yaratımlarını bugünün koşulları ilişkisinde yeniden ele aldık. O’nun katledilişinin 50. yılının tarihsel önemi nedeniyle sadece bu sayıya özgü olarak, Kaypakkaya’nın mücadele yoldaşı ve TKP (ML)’nin kurucu kadrosu olarak tüm yetilerini komünizm davasının hizmetinde üretmeyi sürdüren Muzaffer Oruçoğlu’nun makalesini, onun imzasıyla verdik.
İşçi sınıfı ve emekçiler ile mazlum ulus ve milliyetlerin içinde bulundukları koşulları ve sınıfsal konumlarını fark etmesi olanağı yaratan ve bir devrimle kendi geleceklerini ellerine almasına yol, yöntem ve bilinç sunan Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın büyük komünist emeğine şan olsun!
Sınıf Teorisi’nin yeni sayısında konu başlıkları şöyle;
Devrimci Süreç Kaypakkaya’yı Kaypakkaya da Sürecin Komünist Çizgisini Yarattı!
50. Ölümsüzlük Yılında Komünist Önder Kaypakkaya, İdeolojik-Politik-Örgütsel Güzergahımızdır!
1972 Manifestosu Perspektifinden Klikler Arası Çelişkiler ve Kemalizm Üzerine
Kemalist Hareketin Kısa Bir Anatomisi
Uzun Süreli Halk Savaşı’ndan, Sosyalist Halk Savaşı’na; Süreçler ve Kuramlar Dinamiktir
Sınıf Teorisi dergisine Praksis Yayınevi ile Kadıköy, Beşiktaş ve Taksim Mephisto Kitabevi’nden ulaşabilirsiniz.
Praksis Yayınevi adresi: Katip Mustafa Çelebi Mah. Tel Sok. No:18/3 Beyoğlu-İstanbul
